Sabah 11.00 sıralarıydı sıkı bir kahvaltı sonrası güzergahı tam belirlemedim aslında.
Ama uzun zamandır aklımda olan Beypınar Köyünde odun ateşinde çay içmeyi düşünerek çıktım yola..
Yaklaşık 30 km.lik bir yolculuk sonunda ulaştım Beypınar'a.
Köylülerle keyifli bir sohbetin ardından tekrar yola koyuldum.
Ortalama 5-6 km sonra Çukurpınar Köyü'ne geldim.
Eve doğru usulca gideyim diye düşünürken
Dupnisa Mağarası'na pek de uzak olmadığımı farkettim.
Aslında Sonbahar yürüyüşü etkinliğinde gitmiştim.
Ama PCX ile farklı olacağını düşüncesiyle devam dedim....
Önce Armutveren Köyü...
Sonra Sarpdere Köyü,
Köyün içinden Dupnisa Mağarasına ayrılan bir yola girdim.
Daha önceden de hatırladığım bu köprüde poz vermemek olmazdı
Mağara girişindeki yazı....
Ve gözleri doyuran bir güzellik sonunda tekrar eve dönme vakti...
Aslında tam eve giderken Kırklareli Üniversitesi Kampüsünün yakınlarında
baraj olduğunu duymuştum bende aklımda kalmasın diyerek bi bakayım dedim.
Su hayattır. Su güzelliktir.
Artık Kırklareli'ni tanımaya başlıyorum.
Elimde bulunan fotoğrafların bir kısmını sizlerle paylaştım.
Umarım beğenirsiniz. Şimdilik sevgiyle kalın...
